Yörük Keçileri

Bu derleme,19 Şubat 1993'te Mut Hacınuhlu Köyü Karadağ mevkiinde Sarıkeçili Halim Çelik'le yapılan görüşme sonrası kaleme alınmıştır.

YÖRÜK KEÇİLERİ ÜZERİNE BİR DENEME

Hilmi Dulkadir

      Yörüklerde keçinin önemli bir yeri vardır. Toprağa yerleşinceye kadar kullandığı deveden sonra ikinci sırayı keçi almaktadır. Koyun besleyen yörük sayısı oldukça azdır.

      Ördürüm

      Yörüklerde keçiyi genellikle genç erkekler, oğlağı ise çocuklar güderler. Sürü kışın-yazın erken saatlerde ağıldan otlağa götürülür. Bu kural değişmez. Ilkbaharda keçi ağıla kuşluk (saat 10.00 - 11.00 arası) döner, ikindiye doğru sağılır, tekrar yaylıma gider. Bazen güzlekte yaylımdan hiç dönmez. Kışlakta ise sürü bütün gün yayılır. Ayrıca, Eylül, Ekim aylarında keçi etten düşmesin, acıkmasın, oğlağa iyi gelsin (karnındaki oğlağı iyi beslesin) diye gece saat iki dolaylarında "ördürüm" e kaldırılır. Yaklaşık bir saat kadar sürü en yakın otlakta ördürülür, bir başka söyleyişle yayıltılır. Öteyandan, keçi koşana katılarak sağılır, sağım işlemi bittikten sonra oğlak sürüye katılır. Oğlağın sürüye katılmasına "katışma", sürüden ayrılmasına "seçme" denir[1].

      Teke katımı

      Döllenmeye "yüğrüme" veya "yüğürme" denir. Eylül'ün 20'sinde teke katımı yapılır. 5 ay 10 gün sonra, Şubat'ın 20'sinde yavru doğar. Doğan yavruya oğlak denir. Oğlak 6 aylıkken anasından ayrılır, bu zaman çepiç olur. 1 yaşından sonra dişisine yazmış, erkeğine de seyis ya da teke denir. Keçi doğduktan sonra 2 yaşında yavru verir. Içlerinde Mayıs'ın 20'si civarında savruk olan davarlar olur. Bunlar tekesi otunu yedikleri zaman teke tarafından yüğrülürler (döllenirler)[2].

      Yörüğün birine sorduk:

      -Koç katımı törenleri nasıl olur?

      -Bizde öyle tören olmuyor. Şöyle birşey var: Biz koçu bağlarız, besleriz; koç kendini buldu mu, katım zamanı geldi mi, koçun sırtına boyama yaparlar, süslerler koyunun içerisine koyuverirler. Koç, koyunun içine girince, koyun da koçu boyalı sayırlı görünce kendine bir savurma getirir. O zaman koyunlar yüğülüyorlar. Bazı yerlerde tören düzenleniyor, biz onları yapmayız.

      Keçi Adları

      19 Şubat 1993 günü Mut'un Hacınuhlu Köyü Karadağ mevkiinde Sarıkeçili Halim Çelik'le davarcılık, çobancılık ve diğer genel konular üzerine konuştuk[3].

      - Bizlere birkaç davar adı söyler misin? Onların adlarını neye göre verdiğinizi anlatır mısın?

      Oğlak isimlerinden başlayalım.

      - Oğlak, "göküş", ne bileyin.. Neye benzetirlerse ona göre isim takarlar. Kiminin alnında sakar olur, ay biçimi olur ona "aylı" deriz. "Gaba" olur. Irenkli olur, kırçıl mırçıl, "porsuk" deriz.

      - Oğlak biraz büyüyünce?

      - Çebiç deriz. 6 aylık olduktan sonra Çebiç deriz. Yaşa yettikten sonra dişisine "yazmış", erkeğine "Seyis" deriz. Ikinci senesinde kısırına "yazmış", diğerleri "keçi"  olur. Erkeği de "Seyis" olur, sonraki yaşlarına göre "üçlü", "dörtlü" davar deriz.

      - Keçilere verilen adlardan da örnekler verelim?

      - Zaten küçükken taktığımız isim, onun sülalesince gider. "Alaca" dediysek, "Alacanın seyisi, alacanın yazmışı" diye gider[4].

      - Hayvanlara nasıl hitabediyorsunuz, meselâ sularken?

      - Sularken "Hırış" deriz. Islık çalarız. "Hey ya" deriz.

      - Çobanın köpeği olur, köpekle de bir anlaşmanız olur mu?

      -Köpek davara gitmiyorsa çağırırız. "Karabaş", "Güdük", köpeğin adı ne ise onunla çağırırız.

      Türk Folklorunun üstadı Cahit Öztelli yayınladığı bir makalede oldukça zengin bilgiler vermektedir[5].

      Çomman: Küçücük kulaklı koyun ya da keçi. Çomuk: bu da aynı anlamda. Çomu:küçük kulaklı keçi. Oğlakman: bir yaşındaki keçi yavrusu, oğlak. Oğlaman: bir yaşında iken yavrulamağa  başlayan koyun ve keçi. Körpe: süt emen yavru.

      Değerli araştırmacı Musa Seyirci Sarıkeçililerde keçilere takılan adlar üzerine son derece zengin malzemeler derelemiştir. Bu derlemeden biz de istifade ediyoruz:

      Keçilere verilen adları fiziksel, renk, boynuz ve benzeri durumlarına göre şu başlıklar altında adlandırdım:

      1-Donlarına göre verilen adlar.

      2-Boynuzlarının yapısına göre verilen adlar.

      3-Kulak yapılarına göre verilen adlar.

      4-Boynundaki küpelerine (koza) göre verilen adlar.

      5-Renklerine göre verilen adlar.

      6-Sakallarına, yüz ve kuyruk şekillerine göre verilen adlar.

      7-Alındıkları yere göre verilen adlar.

      8-Huylarına göre verilen adlar.

      9-Çiçeklerin keçilere ad olarak verilmesi.

      Bu bölümlemeye göre, keçiyi biraz tanıyan bir kimse, keçinin adı söylendiği zaman sürüde keçiyi tanıyabilir. Ayrıca yaylım sırasında, çevirirken, güderken çobanlar keçilere adlarıyla seslenir. Ve keçi kendi adını bilir.

      1 - Donlarına Göre Verilen Adlar: Bazı keçilerin karın kısmı, boynunun altı, ayakları renkli olur. Örneğin keçinin sırt kısmı siyahsa, karnının ve boynunun altı, ayakları beyaz, kırmızı ve benzeri renklerde olabilir. Yörükler, bu değişikliğe "ger" derler, "Gerkeçi" gibi. Bir de gerin rengine göre keçinin diğer özelliklerini de katarak adlandırılırlar. Yukarda saydığımız diğer başlıkları açtıkça bu durum daha iyi aydınlığa kavuşacak. Keçilerin donlarına göre verilen adlara örnekler:

      -Akger            -Gerdoğuş; -Akgerdoğuş-Gökger

      -Alager           -Sarıger;  -Akger Gabaş

      2 - Boynuzlarının Yapısına Göre Verilen Adlar:Sarıkeçililer, keçilerin boynuzlarının, kıvrıklığına, dikliğine, yumukluğuna göre ad verirler. Örneğin; boynuzu biraz fazla yatık ve uçları yukarı dik olan keçilere "çember", boynuzları büyük ve arkaya doğru açık olanlara ise "yayman" derler. Boynuzlarının yapısına göre verilen adlara örnekler:

      -Akyayman   -Sarıdikiş; -Akyumuk       -Dikmen

      -Gerdikmen  -Sarıdoğuş Dikmen

      -Karadoğuş Çember  -Sarıçelek (Boynuzunun biri kırık)

      -Dikiş (dik boynuzlu) olana çelek denir.)

      3-Kulak Yapılarına Göre Verilen Adlar: Keçilerin en yaygın olarak ad alışları kulaklarına göredir. Enli ve büyük kulaklılara "yapur", sivri ve uzun kulaklılara "doğu" veya "doğuş", küçük kulaklılara "kürük" denir. Kulaklarının yapısına göre verilen adlara örnekler:

      -Akkürük       -Bozdoğuş; -Akdoğuş       -Bozkürük

      -Akger Yapur-Gökçomak; -Aladoğu

      4 - Boynundaki Küpelere Göre Verilen Adlar:Keçilerin boynunun altından belirgin şekilde bir veya iki tane et parçası sarkar. Ancak, bu sarkmalar şekillidir. Keçiye ayrı bir güzellik katar. Yörükler bu sarkmalara "küpe" Bazen de "koza" derler. Küpelerine göre keçilere verilen adlar:

      -Akküpeli       -Küpelidikmen; -Akdoğuş-Küpeli

      -Karaçomak-Tekküpeli;-Küpeli dikiş

      5 - Renklerine Göre Verilen Adlar: Keçilerin renklerine göre de adlar verilir. Örneğin boyunlarının altı kırmızı renginde olanlara "kınalı", vücudunun üzerinde veya yüzünde nokta nokta değişik renk olanlara "çilli" denir. Keçilerin renklerine göre verilen adlara örnekler:

      -Akkış             -Gökgüş; -Akkız-Karayavru

      -Alakız           -Kınalı; -Alaca   -Morgabaş

      -Çilli               -Pamuk; -Geyik (Geyik renginde olana)

      6 - Sakallarına, Yüz Ve Kuyruk Şekillerine Göre Verilen Adlar: Keçilerin çenesinin altındaki kılların durumuna, yüzlerinin renkliğine, kuyruk yapılarına göre de adlar verilir. Örnekler:

      -Alasakar      -Sakallıoğlan; -Akyüz      -Topsakal

      -Çillisakar     -Topkuyruk; -Morsakal

      7 - Alındıkları Yerlere Göre Verilen Adlar:Keçiler kimden satın alındıysa, dişiyse alınan ailenin kadınının adıyla, erkekse aile reisi, erkeğin adıyla anılır. Örnekler:

      -Ayşedudu     -Ümmülük; -Güllü             -Yusuflu

      8 - Huylarına Göre Verilen Adlar: Keçilerin uysallığı, inatçılığı, huysuzluğu gibi durumları da ad olarak verilir. örnekler:

      -Deligız          -Gızıgızı; -Hırçın-Nazlı

      9 - Çiçeklerin Keçilere Ad Olarak Verilmesi:

      Doğadaki bazı çiçekler keçilere ad olarak verilir. Örnekler:

      - Çiçek            -Papatya; - Çiğdem- Üçgüllü-Nergis

      Ayrıca, Sarıkeçili aşiretinde genel olarak keçilere şu adlar verilmektedir. Oğlak, çebiç, gezem (gögleme), öveç anakeçi, erkeç, teke.

      Oğlak: Keçi yavrusu, altı aya kadar keçi yavrusuna Sarıkeçililer'de oğlak denir.

      Çebiç: Sarıkeçililer'de altı aylıkla, bir yaş arasındaki keçi yavrusuna çebic denir. Ilk kılı kesilince keçi yavrusu çebiçlikten çıkar.

      Gezem (Göğleme): Çebiçlikten sonra ilk yavru yapasıya dek Sarıkeçililer'de keçiye gezem  (göğleme) denir. Gezem ikinci yavruyu yapınca keçi olur.

      Öveç: Erkekliği alınmış, enenmiş bir, iki, üç, dört yaşındaki erkek keçi. Öveç dört yaşına kadar çobanlar tarafından makbuldur. Dört yaşından sonra makbul değildir. Çünkü öveç et tutmaz.

      Anakeçi: Gezemlikten çıkan yavru yapan keçi.

      Erkeç: Erkek keçi.

      Teke: Erkekliği alımamış erkek keçi.

      Sonuç olarak, ben araştırmamı üç Sarıkeçili Köyünde yaptım. Bu araştırma, Türkiye'de yaşayan ve köklü bir keçi kültürü olan, tüm yörükler arasında yapılırsa, daha iyi sonuçlar alınacağı inancındayım.

Sözlük

      Ger: Keçinin karın ve ayaklarının renkli olması   Kire: Yük, Ördürüm: Keçinin gece otlatılması[6].
 


[1]Musa SEYIRCI, "Sarıkeçili Yörükleri'nde Keçilere Takılan Adlar", Türk Folklorundan Derlemeler 1987, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Milli Folklor Araştırma Dairesi Yayınları, Ankara 1987, 191

[2]Emine Gürlek, a. g. k.

[3]Hemen belirtmeliyim: Halim Çelik oldukça varlıklı bir Sarıkeçili. Yaşadığı köyün dağının bir mıntıkasını çevirmiş. Buraya taksi ve traktör yolu yapmış. Her gün otomobiliyle şehre gidip geliyor. Iki yetişkin kızı bir hanımı var. Bir oğlu teğmen imiş. Biz dağdaki çadıra geldiğimiz zaman çadırda genç kızlardan biri bulunuyordu. Bizleri güler yüzle karşıladı, oturmamız için minder çıkardı ve sohbet etti. Bir süre sonra annesi ve diğer kız kardeşi de önlerindeki keçi sürüsüyle birlikte geldi. Bizlere çay ikram edip yemek teklifinde bulundular. Akşam gün batarken Halim Çelik şehirden döndü. Onun da gelişimizden çokca menmun olduğunu anladık.

[4]19 Şubat 1993'te Mut Hacınuhlu Köyü Karadağ mevkiinde Sarıkeçili Halim Çelik'le yapılan görüşme

[5]Cahit Öztelli: Çobanlık ve Çobanlıkla Ilgili Işlemler Üzerine Bir Deneme. Çağrı. 19. (215). Aralık 1975, s.18-22

[6]Musa SEYIRCI, "Sarıkeçili Yörükleri'nde Keçilere Takılan Adlar", 191

Yorumunuzu Ekleyin

Karsın Kurtuluşunu Anlatan Tarihi Bir Kars Kilimi

Kûfi yazılı, gerçek bir sanat eseri iddiası ile sunduğum bu kilimi, Kars'ın Sarıkamış ilçesinin bir dağ köyünde görüp gün yüzüne çıkardım. Kilimle alakalı, yakın tarihe ışık tutan bir de hikaye derledim ancak henüz yayınlamadım.

32,887 Okunma 3 Yorum 28/07/2011 16:59:12

Mut'ta Bulunan Cönklerden Bektaşi Şairleri

1986-87 yıllarında Mut'ta elde ettiğim cönklerden Bektaşi şairlerine ait şiirlerin yer aldığı bir çalışmam yayın aşamasına gelmiştir. Burada şiirleri (bu sayfada 61 şiir) ve cönklerin sayfalar halinde fotograflarının yayınlanmasını uygun buluyorum

29,193 Okunma 1 Yorum 09/04/2011 04:48:20 23/07/2014 06:13:51

Folklor Çeşitlemeleri

Mersin, aynı zamanda geleneksel kültürümüzü günümüzde bile yaşatabilen nadir yörelerimizdendir. Maddi ve maddi olmayan her türlü geleneksel kültürümüz Mersin Türkmen folkloru içinde yaşamaya devam etmektedir.

27,766 Okunma Henüz yorum yapılmamış 04/04/2011 23:37:16

Gülek Boğazına Yazık Olmuş!..

Anadolu güneyinde şöyle bir darbımesel vardır: "Din Muhammed dini, boğaz Gülek boğazı"

23,720 Okunma Henüz yorum yapılmamış 17/07/2011 13:05:44

Karac'oğlan Şenlikleri Üzerine

Karacaoğlan konusunda bir "araştırma merkezi”kurmasını bekleriz

20,765 Okunma Henüz yorum yapılmamış 09/04/2011 11:55:17

Çakallı Yörükleri

YÖRÜKLER VE ERDEMLİ -ÇAKALLI YÖRÜKLERİNDE DOKUMALAR

20,379 Okunma Henüz yorum yapılmamış 28/03/2011 23:52:28

Sarıkeçililer

Sarıkeçililer; 250 den fazla aile, 500’ü aşkın nüfus, her kış ve her yaz sürekli ve devamlı göçerler.

20,062 Okunma Henüz yorum yapılmamış 29/03/2011 04:34:46

Tahtacılardan Derlemeler

"Mersin Kızılkaya Köyü Tahtacılarından Derlemeler" Başlığı Altında Aşağıda Yer Alan Yazıda, Orman İşciliğinden Ağaçlara, Tahtacılıktan Aleviliğe Pek Çok Konuda Bilgi Verilmektedir.

18,133 Okunma 1 Yorum 17/04/2011 00:20:06

Mersin’in kurtuluşu

Kurtuluş, Torosları aşan ve sayıları onlarla ifade edlin pekaz bir kuvvetin mücadeleye atılmasıyla başlamış ve Toroslardan kopan bir çığ gibi, Ovaya doğru indikçe büyümüş, gelişmiş, genişlemiş bütün Çukurovalıları içine almış ve birbirine çözülmez bağlarla bağlanan bir bütün olmuştur

17,501 Okunma Henüz yorum yapılmamış 09/04/2011 16:52:47

Son Yörükler

YÖRÜK -TÜRKMEN ÜZERİNE GÖRÜŞLER VE İÇEL'DE SON YÖRÜKLER

16,710 Okunma Henüz yorum yapılmamış 28/03/2011 12:20:22

Yörüklerde El Sanatları

Dokuma sanatı usta - çırak ilişkisi içinde gelişmektedir. Bu durum yanışları bir kalıp halinde hafızalara yerleştirmek suretiyle zamandan kazanmak için gereklidir. Bilinmeyen bir yanışı dokumalarında kullanmazlar

16,142 Okunma Henüz yorum yapılmamış 30/11/-0001 00:00:00

Akıllı Kız (hikaye)

Silifke Kırtıl Köyünde derlediğim bir halk masalı

15,503 Okunma Henüz yorum yapılmamış 10/04/2011 11:31:36

Mersin Köy Seyirlik Oyunları

Biz insanımızı ve onun estetik duygularını, yine onun geliştirdiği bu örneklerden hareketle yeniden değerlendirerek çağdaş bir yorum ve teknikle günümüz şartlarına uygun bir duruma sokmak zorundayız..

15,426 Okunma Henüz yorum yapılmamış 11/04/2011 11:51:20

Alman Yetişkin Eğitimi

F. Almanya’daki yetişkin eğitimi sistemi, bu sistemin nasıl organize ve idare edildiği, yasal dayanağı, finansmanı, katılımcıları ve sistemin içeriği ile ilgili olarak hazırladığım rapor.

15,040 Okunma Henüz yorum yapılmamış 03/04/2011 10:38:50

Mersin'de Düğünler

Oğlan evinin önüne gelen gelinin başına, güvey ve sağdıç tarafından üzüm, leblebi ve para atılır. Bunun bereket getireceğine inanılır

14,435 Okunma Henüz yorum yapılmamış 12/04/2011 21:47:45

Çömelek Elma,Üzüm Kültür Şenliği

İlk kez 1994 yılında yapılan şenlik, her yıl Eylül ayının ilk Cumartesi ve Pazar günü düzenlenmektedir.

14,389 Okunma Henüz yorum yapılmamış 17/04/2011 00:27:54

Kırtıl'da Samah Üzerine Derleme

Kendini gözedeceksin, kötü söz söylemeyip birini kırmayacaksın. Kov kovlama; gıybet eyleme, elinle koymadığını elleme, gözünle görmediğini söyleme, gözünle gördüğünü ettiğinle ört, anırma; döktügünü doldur, eline beline diline sahip ol...

13,644 Okunma 1 Yorum 10/04/2011 11:24:50

Köse İle Dev (masal)

Silifke'nin Kırtıl Köyünde Bahar Gündoğdu'dan derlenen bir halk masalı

13,003 Okunma Henüz yorum yapılmamış 10/04/2011 11:23:53

Zengiltaş (masal)

...Sandığı tutmuş; sandığı tutunca açıverdi miydi, baksa ki bir kız ile oğlan. Ondan sonra o adada, o hocanın kısmeti gelirimiş Hakk taala tarafından. O çocuklar vardı mıydı, ondan sonra kısmetler üç tane inmeye başlamış...

12,485 Okunma Henüz yorum yapılmamış 10/04/2011 11:51:03

Kumaçuru'ndan Derleme (masal)

Saçından kesmiş oğlana vermiş, oğlan cebine katmış. Suyun ortasına varmış, aklına gelmiş. Çıkarıyim bahıyim derkene hadi bakalım suyun içine düşürmüş. Suyun aşağısı da Ali Abbas Hoca'ın gölüne varırımış...

12,249 Okunma Henüz yorum yapılmamış 10/04/2011 11:51:11

Kırk Kulun Anası (Masal)

Oltaları almış, seyirtmiş suyun boyuna varmış. Suya sarkıttı mıydı ip kasılmış, bir çekmiş toskaba.. Toskabıyı almış gelmiş pencereye koymuş.

11,601 Okunma Henüz yorum yapılmamış 10/04/2011 11:35:58

Yükleniyor...